[ad_1]
Kıbrıs Türkleri olarak, 1991 yılından günümüze kadar yaşadığımız döviz krizleri anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getiriyor. Eline göre bulduğu TL’yi eşek sudan gelinceye kadar döven ve hastanelik eden döviz, uzmanların öne sürdüğü gibi 9.70’e kadar yükselirse bizlere, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu öğretecek. Yaşadıklarımız sonrasında, çölde vaha arayan bedevi gibi güçlü siyasi irade arayan, nisabı bile sağlayamayan, sayı itibarı ile toplansa bile ‘Kalahari Çölü’ gibi ıssızlığı yansıtan, al-ver durumlarının kilitlediği Meclis, bizlere yandı gülüm keten helva dedirtiyor.
Serdar Denktaş’ın bu hükümet bitmiştir söylemine, gerek istek, gerek tepki, gerek düşünce ve gerekse karar verme anlamında, bu 4’lü koalisyon hükümetinin 27 tane Başbakanı var diyen siyasetin ağır toplarından Faiz Sucuoğlu’da katıldı. Ve yamalı bohça görüntüsü veren, 3+1 yani UBP+DP+YDP üçlüsüne ilaveten bağımsızların oluşturduğu ve sayısal anlamda ömrü pamuk ipliğine bağlı, yağlanan sprarkları (Buji) nedeniyle tekleyerek giden 4’lü koalisyon hükümetinin miadının dolduğunu ima etti.
Tamam, da erken seçimin dillendirildiği bir durumda, içte fırtınalar yaşayan UBP’nin, baraj korkusu yaşayan bir DP’nin, 11 Nisan’da yapacağı genel kurulda başkan kim olacağı tartışması yaşayan YDP’nin ve tam toparlanamayan bir HP’nin bir erken seçime evet demesi mümkün mü? Ben, Başbakan Ersan Saner’in içte ve dışta yaptığı hatalar ile yıpranan UBP’nin, yükselişe geçen CTP’nin yanı sıra, yakaladığı hava nedeniyle durağandan, yükseliş trendine geçen TDP’ye bakarak, kısa bir süre içinde yapılacak erken seçime evet diyeceğini sanmam. İşte bu nedenle seçimin 2022 tarihi içinde yapılmasını ön görüyor.
yalnız, halkın büyük bölümünün yanı sıra, birçok UBP’linin de hoşnut olmadığı ve Başbakanlık elbisesinin bol geldiğini iddia ettiği Ersan Saner’in, erken seçime gidilmemesi yönündeki görüşüne karşın, bizim Minik Kuşlar, UBP Parti Meclisinin, tarih belirleyerek, Genel Kurula gidilmesini ve erken seçim hazırlığının da yapılması görüşünde olduğunu söyledi.
ilaveten, parti meclisi, UBP kurultayı öncesinde, Kenan beyin vekâleten yürüttüğü genel sekreterlik seçiminin yapılması gerektiğine de vurgu yaptı. Ve hükümet protokolünün revize edilerek seçimin daha erkene alınmaması halinde, Ekim ayına kadar sadece 6 aylık bir süre genel sekreterlik yapacak olan kişinin seçilmesi gerektiğine de atıfta bulundu.
Aday olan Oğuzhan Hasipoğlu ve Özdemir Berova’nın adaylıklarını açıklaması sonrasında ilginçtir, mercimek fırına verilmeye başlandı. Fısıltı gazetesinin manşetinden de 8 sütundan bazı iddialar yayınlanmaya başlandı.
Örneğin Oğuzhan Hasipoğlu’nun bir Avukat olarak işi gereği yapmış olduğu bazı emlak satışı sözleşmeleri nedeniyle, memleketi Yahudilere satmaya çalıştığı, Özdemir Berova’nın da bakanlık yaptığı süre ile ilgili bazı yakıştırmalar, tekerlerine androş (Takoz) konulması için bini bir paraya satışa çıkartıldı.
Tartışmalar devam ederken, bir süre önce yazdığım kabine değişikliği de gündeme taşınmaya başlandı. Ersan Saner’in, Pilli’yi görevden alması sonrasında, aleyhine bozulan içteki dengeyi düzeltmek ve olası bir genel kurulda, Güzelyurt delegelerinin oylarını almak için Menteş Gündüz’ü yeni kabinede bakan yapacak. Gönlünden ve gözünden düşen bazı bakanları da mahalleye, gönderecek.
Herşeye rağmen, UBP başkanlık yarışında ibre, İstanbul’da CTP ile görüştüğü için Türkiye istemez. Adaylığı bir gecede bu nedenle geri çektirildi denilen Faiz Sucuoğlu’nu gösteriyor. Sağlık eski bakanı Pilli’nin, Başbakana karşı bayrak açarak, her açıklamasında verdiği demeçler sonrasında karşındayım mesajı vermesi kavganın erken başladığını gösteriyor. Bunun yanı sıra suyu sıkılmış limonun posası gibi bir kenara atılan, Sunat Atun, küskün Hasan Taçoy, kırgın İzlem Gürçağ Alptuğra, Meclis Başkanlığına aday olan yalnız tekerine takoz konulan Zorlu Töre ve yeterince sahip çıkılmayan Aytaç Çaluda gibi partinin ağır topları kanaatime göre başbakanın yanında durmayacak. Aday olması halinde buna Ünal Üstel’i de ilave edersek, Ersan Saner’in, bir yerlerden aldığı desteğe ve Türkiye beni destekliyor söylemlerine rağmen, işinin çok zor olacağı kanaatindeyim.
UBP’nin yanı sıra hükümet ortağı YDP’ye de göz atarsak, orada durum mayfoşi. Birçok ilçe başkanının işaret parmağının Bertan Zaroğlu’nu gösterttiği söyleniyor. YDP’de esen sert rüzgâr fırtınaya dönüşüyor. YDP’de, Yönlüer gibi bazı ağır toplar, Zaroğlu’nun yanında saf tutmaya başladı. Şuanda parti içinde Arıklı ve Zaroğlu taraftarları müthiş bir mücadele örneği sergiliyor. Kaybedersem asli görevim olan akademisyenliğe dönerim diyen Arıklı’nın kaybetmesi halinde, bence gramofon koman yiğitler. Vurun ha türküsünü çalmaya bir süre daha devam eder.
Daha da ileri gidersem, TC Sağlık, Çalışma, İçişleri, Dışişleri Bakanlarının değişeceği, İçişleri Bakanı Soylu ile Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Saray’a giderek Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı duyumları var. KKTC siyasetini yakından izleyen Türkiye yetkililerinin, çıkmaz sokağa giren KKTC hükümeti için yeni bir hükümet formülü düşündüğü söyleniyor. Bunun içinde, HP’ye pek sıcak bakılmamasına karşın, sayısal anlamda kurulacak bir hükümeti rahatlatacağı düşünülerek, UBP – HP – DP formülüne sıcak bakıldığı öne sürülüyor. Ray değiştirmeye başlayan ve Merkez Bankası Başkanının görevden alınması sonrasında, dövizde deprem yaşayan Türkiye’de, yaşanacağı söylenen kabine değişikliği sonrasında, buna paralel olarak, burada da bir hükümet değişikliği için düğmeye basılacağı iddiası var.
Böylesi bir ortamda, hükümetin ömrünün kısa süreceğinin görülmemesi sanırım saflık ile eş değer taşır. Kısacası lastiği ekris yapan, makinesi mangos eden, hükümet tomofiline bence yakında ebiskevi (Servis) yapılacak.
***
GÜNÜN FIKRASI
Kadın doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasına müjdeyi verdi:
– Hamileyim!
Adam şaşkınlık içinde:
– İmkansız!.. Ben hep dikkat ederim…
Emin olmak için doktoru ziyaret etti:
– Anlayamıyorum doktor, dikkat etmiştim.
– Bakın bayım… Bu araba kullanırken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz
fakat başkası gelip çarpar!..
GÜNÜN SÖZÜ
GÜNÜN FOTOSU
[ad_2]